T.C. TİCARET BAKANLIĞININ SERMAYE ŞİRKETLERİNDE MEVCUT ÖZKAYNAK YAPILARININ KORUNMASI MAKSADIYLA YAPILAN KAR PAYI DAĞITIMI KONULU DUYURUSU HAKKINDA BİLGİ NOTU
Ticaret Bakanlığı (“bakanlık”) tarafından TOBB’a ve TOBB aracılığıyla da odalara iletilen 31.03.2020 tarihli yazıda Covid-19 virusü nedeniyle sermaye şirketlerinin öz kaynaklarının korunmasına ilişkin bir duyuru yapılmıştır. Bu duyuru kapsamında “geçmiş yıl kârlarının dağıtıma konu edilmemesi, dağıtım tutarının 2019 yılı net dönem karının %25'ini aşmaması ve yönetim kuruluna kâr payı avansı dağıtımı yetkisi verilmemesi” hususları bakanlıkça talep edilmektedir. Söz konusu bakanlık yazısının hukuki niteliği bakımından değerlendirme yapıldığında ise; bakanlık taleplerinin 28.11.2012 tarihli ve 28481 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan “Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları ile Bu Toplantılarda Bulunacak Ticaret Bakanlığı Temsilcileri Hakkında Yönetmelik” (“Genel Kurul Yönetmeliği”) 13/5 inci kapsamında genel kurul gündemine alınması zorunlu konulara işaret ettiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla bakanlıkça talep edilen konular yapılacak genel kurul gündemine “zorunlu olarak” alınmalıdır. Ancak genel kurulun bakanlığın zorunlu olarak gündeme alınıp görüşülmesini istediği konular doğrultusunda karar alması gerekmemektedir ve bakanlık yazısının aksi yönünde de karar alınabilir. Zira TTK m.408/2-d uyarınca yıllık kar üzerinde tasarruf genel kurulun devredilemez görev ve yetkisi arasındadır. Bu bakımdan ilgili yazının tavsiye niteliğini haiz olduğu ve kar payı dağıtımı ile ilgili takdirin genel kurulda olduğunu belirtmek gerekir.
Kar Dağıtım Hesaplaması Hakkında Kısa Değerlendirme
Kar dağıtımına esas alınacak karın hesaplanması ile ilgili olarak; farklı hesaplama usulleri mevcut olup bu usuller ayrı ayrı uygulandığında farklı sonuçlar ortaya çıkabilmektedir. Konuyla ilgili SPK, TTK ve VUK çerçevesinde farklı yasal düzenlemeler ve açıklamalar da bulunduğundan uygulamada görüş birliğinin olduğunu söylemek güçtür. Bu kapsamda Kamu Gözetimi Kurumu, TFRS’ye veya BOBİ FRS’ye göre hazırlanan finansal tabloların esas alınması görüşünü savunsa da bu görüş uygulamada vergi sorunları ortaya çıkabileceğinden birçok şirket bakımından tercih edilmemekte VUK uyarınca hesaplanan kar üzerinden dağıtım yapılmaktadır. Dolayısıyla vergi ile ilgili yükümlülüklerin doğru bir şekilde yerine getirilmesi için Vergi Usul Kanunu’na göre sunulan bilanço ve gelir tablosundaki kârın dağıtıma esas alınmasının doğru olacağı kanaatindeyiz. Bu durum TTK bakımından iptal davasını gündeme getirebilir. Ancak iptal davasının da esas sözleşme, kanunlar ve dürüstlük kuralı çerçevesinde görüleceğinden hareketle VUK’a göre yapılan işlemin sırf bu nedenle iptale konu olacağını söylemek güçtür.
Saygılarımla,
Telli ve Cirit Hukuk Bürosu Av. Melik TELLİ
*Söz konusu yazı kısa bilgilendirme amacıyla yazılmıştır ve her hakkı saklıdır. Her hukuki konu kendi somut unsurlarıyla birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir
Comments